-
Palivor Çiftliği Nişantaşı Şubesi 1. Yılını Kutladı
Palivor Çiftliği Nişantaşı İstanbul’da sosisli yemek çin adresim. Buranın sosislisi bana çocukluğumda yarım ekmek arası yediğim salçalı sosisleri hatırlatıyor. Normalde hiç bir yerde ilk tercihim sosisli olmaz ama Palivor’da durum başka. Daha önceki Palivor yazılarımda da belirttiğim gibi bu çiftlik Istranca Dağlarının eteklerinde Tekirdağ Demirciköy’de bulunuyor. İki mimar kardeşin girişimiyle renove edilen 300 yıllık çiftlikte ciddi bir üretim yapılıyor. Ürünleri çok çeşitli ama benim en dikkatimi çekenler şarküteri ürünleri Çünkü iyi şarküteri ürünü bulabilmek, işlenmiş etin kalitelisine ulaşmak için çok çok fazla seçeneğimiz de yok açıkçası. Çoğu lüks lokantada bile antipasti tabaklarının normal market ürünleriyle doldurulduğunu görmek üzücü. O yüzden Palivor Çiftliğini önemsiyorum. Palivor Çiftliği Bebek Mağazasına daha sık gidiyorum ama…
-
Doğacıyız-Gourmet’te Kahvaltı Keyfi
Geçen hafta içi kahvaltı keyfi için Cihagir’deki Doğacıyız-Gourmet’deydik. Hafta sonu için hayali kurulan bir kahvaltıyı hafta içi yapmanın ayrıcalığına doyum olmuyor. Doğacıyız Gourmet Firuzağa İlkokulunun karşı çaprazındaki sokakta yer alıyor. İlk açıldığında daha ufakmış, şimdi bir bölüm daha eklenmiş. Biz dışarı oturmayı tercih ettik. Sade tutulmuş bir dekorasyonda kahvaltı görsel olarak daha ön planda. Serpme Hatay Kahvaltısı istedik. Antakya mutfağını oldum olası çok severim. Bu kahvaltıyı da sevdim. Zahterli salata, halhali zeytinli salata ve sürk peynirli salata ile adeta salata kürü gibi bir başlangıç yaptım kahvaltıya. Kavurmalı yumurta kahvaltının en güzel ayrıntılarından biri. Ama yerel olarak sakız murcu olarak adlandırılan, menengiç filiziyle yapılmış yumurtaya da bayıldım. Patlıcan ezme, Afrika’dan getirilen fıstık…
-
Ham İncir Reçeli Tarifi
Merhaba genellikle Stilika’da yemek tarifi vermiyorum, çünkü kimi yemekleri çok iyi yapsam da tarif yazmayı pek sevmiyorum ama ham incir reçeli tarifini yazayım dedim. . Bu biraz da her şeyi göz kararı yapmamla ilgili. Ama Facebook’taki paylaşımım ilgi görüp tarif isteyenler de olunca incir reçelini yazayım dedim. Üstelik şimdi hm incir reçelinin tam zamanı. Yeşil incir reçelini çok severim ve her yıl yaparım. Hazırlarına da hiç elim gitmez. Bir iki püf noktasını bilince gayet kolay bir reçeldir. Gelelim tarife: Ham İncir Reçeli Tarifi İçin Malzemeler: 50 adet soyulmuş erkek incir Bir kilo toz şeker Yarım limon Kakule ve karanfil… Hazırlanışı: Caddelerde inciri soyup satıyorlar bugünlerde. Siz soyulmuş almak istemezseniz alıp kendiniz…
-
Fatih Karadeniz Pidecisi: 32 Yıl Sonra
Tam 32 yıl sonra… Doğrusu hatıralarla dolu bir buluşma oldu benim için. Fatih’te 57 yıldır aynı yerde Fatih Karadeniz Pidecisi. Ben ilköğretimi Oruçgazi İlköğretim Okulu’nda okudum. O zamanlarda ilköğretim diye bir şey yoktu, bizim okul pilot okuldu. Her gün Demirkapı’dan Fatih’e gelirdim, okul çıkışı da babam alırdı zaman zaman pide yemeye gelirdik. O zaman şimdikinin beşte biri kadar bir yerdi. İçeride bir taş fırın, sadece iki üç masa var. Sımsıcak Karadeniz pidesi gelirdi. Kapalı kıymalı tercih ederdim hep. Kağıt arasındaki tereyağını süre süre afiyetle yerdim. Sonra babamı kaybettik, İstanbul’dan uzun yıllar ayrı kaldım. Bir daha da uğramadım Fatih Karadeniz Pidecisi’ne. Ta ki geçen haftaya kadar…. Şimdi Fatih Karadeniz Pidecisi büyümüş,…
-
Parole: Suriye Pasajının Büyüsü
8 Mart akşamı Parole İstiklal’in konuğuyduk. Doğrusu İstiklal Caddesi üzerinde gece yürüyüşüne başka bir perspektiften bakmamı da sağladığı için çok özel bir gece olduğunu söylemeliyim. Metronun Şişhane çıkışına yakın bir konumdaki Suriye Pasajı’nın sol zemin katında yer alıyor Parole. Ama üç katta da hizmet veriyor. Bar, restauant ve lounge… Suriye Pasajı’nı anlatmaya gerek var mı? İstiklal Caddesi’nin en özel yapılarından biri. Devasa büyüklüğüne rağmen insanı ezmeyen mimarisi, ferahlığı, detaylardaki görkemi… Parole İstiklal’e girince binanın başka özelliklerini de keşfetme olanağı buldum. En çok da karkas tavana bayıldım. Zamanında Türkiye’de bu kadar uzun döküm demir dökecek atölyeler bulunmadığı için Alman demiryolu raylarının kullanılığı bu tavanlar hala depreme en dayanıklı sistemlerden biri. Üstelik çok da…
-
Hatıramdaki Mezeler: Maria Ekmekçioğlu
“Çilingir, anahtarlarımızı unuttuğumuz zaman kapımızı açan ustadır. Çilingir sofrası da kurulduğu zaman mezesiyle, içkisiyle kalpleri açar. Sohbetin anahtarıyla gönlümüz açılır. İşte meze ve sohbet dolu sofralara çilingir sofrası denilmesinin sebebi budur.” -Kiryako Ekmekçioğlu Maria Ekmekçoğlu’nun İnkılap Kitabevi’nden çıkan Hatıramdaki Mezeler kitabı bana geleli bir ay kadar oluyor. Meze tarifleri içeren bu kitabı okuyarak değerlendirmek mümkün olmadığından her hafta bir kaç mezeyi deneyerek değerlendirmeyi uygun buldum. Kandilli’de doğan Maria Hanım yazlarını Heybeliada ve Kınalıada’da geçirdiği bir çocukluk ve gençlik döneminin ardından Selanik’te yüksek eğitim görmüş. Orada pastane, İstanbul’da restaurant derken Maria Ekmekçioğlu’nun Rum mezeleri denince akla gelen ilk isimlerden biri olmasına şaşmamak gerek. [columns] [column size=”1/2″]“Hele Anılarımız. O kadar çok anı topladık…
-
Mutlu Bir Diyet Buldum!
Bugünlerde Göktürk”e sık gider oldum. Aslında aracım olsa vakit geçirebileceğim bir yer, çünkü çok kaliteli mekanlar var burada. Ne yalan söyleyeyim bir ay öncesine kadar bildiğim bir lokasyon da değildi. Geçen gün Nü Happy Mutfak”ın davetiyle bir kez daha Göktürk”e gitme fırsatı yakaladım. Bu sefer biraz daha farklı bir etkinlik olacaktı çünkü Nü Happy aslında bir diyet programı. Buraya kayıt olduğunuzda kas, yağ, su analizleriniz yapılıyor, hastalıklarınız rapor ediliyor ve ona göre bir diyet programına başlanıyor. Bir aylık program da var, üç aylık da… Ama öğrendiğime göre sonuç alınabilecek bir kilo verme programına vücut 21 günde adapte olabiliyormuş o yüzden uzun süreli bir hedef belirlemek çok daha iyi.Kişisel olarak besin,…
-
CheersPera: Asmalımescit’te Sushi Tapas ve Şarap
Geçen hafta Asmalımescit”te Türkiye”nin yedi farklı territuarından Cabarnet Savignon şarapların tadımını yaptık. Önolog Jean Luc Colin”in rehberliğindeki tadımda Tekirdağ Derince Bağlarının üzümlerinden mamul Vineyard”s Barrel favorim oldu. Önolog Jean Luc Colin çok uzatmadan öz bir şekilde Cabernet Savignon üzümünün yaygınlık sebeplerinden bahsetti ve farklı territuarlarda bünyesine kattığı rayihaları anlattı. Bu tadım etinliği her hafta perşembe akşamları düzenleniyor. CheersPera”nın alt katında gerçekleşen bu tadım sonrasında üst kata geçtik. Cheerspera tapas ve sushilerde başarılı. Zaten tapası oldum olası sevmişimdir. Ufak, sevimli, lezzetli, daha ne olsun. Özellikle bebek enginarlı ve avokadolu salatayı çok beğendiğimi söyleyebilirim. Gerçekten o salata gecenin yıldız oldu bizim için. Sushilerde de yumurtalı olanlarda başarılı buldum CheersPera”yı. Bir de masada…
-
Sakatat Sevenlere: Yan Meyhane
Roxy Club’un yanında olduğu için adı Yan Meyhane… Klasik meyhane menülerinden çok farklı menüsü ve burada yemek yedikten sonra Roxy’ye ücretsiz giriş fırsatıyla burası için yeni nesil bir meyhane demek yanlış olmayacak. Zaten mutfakta da gencecik iki aşçı var. Üstelik sakatat pişirmeyi çok seviyorlar anlaşılan. Çünkü burada sakatatların menüde özel bir yeri olduğunu gördüm. Ama sakatat derken Arnavut ciğeri aramayın mesela. O yok! Neden mi? Çünkü heryerde olduğu için yapmamayı tercih ediyorlarmış. Yan meyhane özel lezzetleri ile meyhane kültürünü yeni nesil meyhaneciliğe taşımış. Başlangıçlardan Girit ezme tapenade ile birlikte sunuluyor. yanında çıtır çıtır cipsiyle götürün gitsin. Olay bir lezzet! Roka püreli marine hamsi ,fava, pastırmalı humus ve midyeli bombay fasulye…
-
More&More: Kuşdili’nde Eğlence
Bazı havalar tam meyhane havasıdır hani! Yağmurlu, kapalı, basık. More&More’a tam da böyle bir havada gittim. Aslında rakı-balık keyfi yapacağımı düşünüyordum sadece. Meğer burası tam eğlenilecek yermiş. Kuşdili’nde eski ahşap bir binada bu meyhane. Gittiğimizde masamızda mezeler hazırdı. Yoğutlu mezelerini ve salatasını beğendiğimi söylemeliyim. Mekan loş olduğu için fazla fotoğraf çekemedim. Ortada bir sahne var ve ara sıcaklar gelmeden fasılla geceye ısınmaya başladık. More&More özellikle alaturka tarzı eğlence isteyenler için iyi bir seçenek. Haftanın değişik günlerinde farklı sanatçılar sahne alıyor burada. Biz gittiğimizde Ayhan Erden sahne aldı ve abartmadan söylüyorum ki, eğlenceye doyduk. Ayhan Bey’in sahne enerjisi müthiş. Dinamik, canlı, eğlenceli… Bu fotoğafını da Instagam’dan kendisinin izniyle aldım. Takip etmek isterseniz…
-
Burgu ve Tango Arjaan Rotana Hotel’de Brunch
Pazar brunch’ları ilk ne zaman moda oldu, biz ne zaman dışarıda kahvaltı etmeye bu kadar önem verir olduk, hatırlamıyorum. Belki kahvaltı mekanı denince sıcak poğaça ve kazanda süt kaynayan sabahçı pastanelerinin dışında pek bir seçenek yoktu o zamanlar. Bir de Çınaraltı vardı bir de Beşiktaş’taki kaymakçı… “Kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı” dizesi de böyle her kahvaltı paylaşımının altına iliştirilecek kadar meşhur değildir eskiden. Hoş sosyal medya da yoktu zaten. Ama şimdi var, kahvaltı mekanları da var, sosyal medya da var. O zaman şefin başka bir derdi daha var! “Şefin bir derdi var.” Bugün Burgu Arjaan by Rotana” ve “Tango Arjaan by Rotana Hotel’in daveti üzerine gittiğimiz brunch’ta geçen yıl yazdığım o…
-
Gezi İstanbul Brasserie’de Öğle Yemeği
Şubat ayının belki de en güzel günüydü. Pırıl pırıl bir güneş, berrak bir hava. Taksim’e çıktım. İstikamet Gezi İstanbul… Blogger arkadaşlarımla öğle yemeği yiyeceğiz. Gezi İstanbul’a yaz aylarında gitmiş ve kahve içmiştim. Buranın harika bir espresso makinesi olduğunu duymuştum çünkü. Kahvelerini MOC’tan alıyorlar ve onlara özel bir blend hazırlanıyor. Bu kez de mekana ilk ben vardığım için bir latte söyledim. Oya Emerk, Birgül Erdoğan, Selma Mollaoğlu ve Sibel Yalçın’ın gelmesi de çok uzun sürmedi. Aynur Kıran’ın ev sahipliğinde öğle yemeğimiz başladı. Öyle fazlaca yurtdışına giden biri değilim. Gördüğüm ülkeler de sayılı. O yüzden Gezi İstanbul dünya mutfağından değişik lezzetleri tanımam için çok iyi bir fırsat oldu. Şef Nejdet Tuna’nın masamıza gelerek…
-
Barilla İle Yılbaşı Menüsü
2015’i üst üste iki yemek yapım etkinliği ile kapattım. 29 Aralık’ta Barilla’nın davetiyle CityCooks Mutfak Okulu’nda bir Yılbaşı Menüsü hazırladık. “Yılbaşında makarna ne alaka” demeyin, gerçekten o kadar güzel bir lazanya yaptık ki ister yılbaşında ye, ister yılın herhangi bir akşamı… Bu etkinliğin en büyük kazanımı da benim için beşamel sos yapmayı öğrenmem oldu. Yani evet yapıyordum beşamel sos ama bu sefer Şef Barış Aytekin ve Şef Recep Aydoğan’ın tarifi ile beşamelin gerçek lezzetine vardım. Barilla etkinliğinde yine blogger dostlarımızla birlikteydik. Gerçekten de yılın en telaşlı günleri, hava soğuk, trafik berbat demeden gelmişlerdi. 20 kişilik CityCooks mutfağının tezgahında yerlerimizi aldık. Her birimize ayrılan istasyonda kendi menümüzü hazırladık. Bol bol fotoğraf…
-
Cook ile yılbaşı menüsü
Bu yazı az sonra yemek tarifine dönecek. Ama önce bu harika menünün ortaya çıktığı etkinlikten söz etmeliyim. Aralık’ın sonuna gelirken Cook markası ile Etiler’de bulunan CityCooks Mutfak Okulu yılbaşı menüsü yapmak üzere yemek blogger’larını davet ettiler. CityCooks 20 kişilik uygulama mutfağına sahip bir yemek ve mutfak okulu. Burada sürekli yemek workshop’ları düzenleniyor. Marka lansmanları, çocuk doğum günleri ve şirket yemekleri için de kiralanabiliyor. Her biri birbirinden nefis tarifler paylaşan maharetli blogger arkadaşlarımla ilk kez bir yemek workshop’una katılacaktım doğrusu. Biraz da heyecanlandım. Zira her biri lezzetli tarifleriyle sosyal medyada tanınırken aralarında en beceriksiz ben kalırım diye korktum açıkçası. Ortamımız çok güzeldi doğrusu. Biraz sohbet ettikten sonra önlük ve şapkalarımızı takıp…
-
Bebek’te Pide Lahmacun: The Pidde’s
Bugün size Bebek’te bir pideciden bahsetmek istiyorum. Hani kimi yerlerde pide söyleriz, kalın bir hamurla gelir, doyurucu olmasına doyurucudur ama böyle kenarlarını köşelerini tabakta bırakasımız gelir hani. Bu pidecide böyle bir şey imkansız geliyor bana. Çünkü o kadar çıtır çıtır ki, doysanız da çerez niyetine bitirirsiniz o pideyi. Buranın adı The Pidde’s… Yine Özlem Mekik’in nazik davetiye gittiğimiz mekan çok büyük değil. Tamamen ahşap dekorasyon ve servislerde de bambu kullanılmış. Malum kış geldiği için önden bir çorba istedim ve gelen mercimek çorbasına tek kelimeyle bayıldım. Burada her gün iki çeşit çorba çıkıyor ve biri mutlaka mercimek oluyormuş. Bambu tabakta bambu kaşıkla kıvamı tam yerinde bir çorba içmenin keyfine vardım…
-
Kaşıbeyaz Akvaryum
Geçtiğimiz hafta Cuma gününü leziz bir şekilde bitirdik. Florya sahilindeki Kaşıbeyaz’ın konuğuyduk ve mezeleriyle, lahmacunuyla, fıstıklı kebabıyla tam bir Anadolu sofrasına misafir olduk. Öncelikle Kaşıbeyaz’ın konumundan bahsedelim. Florya’da denize sıfır bir mekan burası. Geniş panoramik pencereleri ile gündüz gitmenin çok keyifli olduğunu biliyorum. Biz akşam yemeğine davetli olduğumuz için denize değil de akvaryuma odaklandık. Zira Kaşıbeyaz Akvaryum’un bir cephesi olduğu gibi İstanbul Akvaryum’a bakıyor. Burada kocaman, rengarenk balıkların gezintisini izlerken yemeğinizi yiyebiliyorsunuz. Son yıllarda bir saray konseptidir gidiyor biliyorsunuz. Bunda Osmanlı dizilerinin de büyük etkisi var. Kaşıbeyaz Akvaryum’da da şatafatlı bir dekorasyona yer verilmiş. Duvarlarda ve tavanda varak işlemeler, altın renkli dekorasyon öğeleri var. Büyük mekan iki ana bölüme ayrılmış.…
-
Sandalyee Brasserie Tadım Etkinliği
Sıcağı sıcağına yazmak istedim bu etkinliği çünkü sunulan menünün sonu gelmedi, bütün tatları unutmaktan korktum açıkçası. 🙂 Etiler Nispetiye Caddesi No 96’da önceden Limonata olan mekan bir süredir Sandalyee Brasserie olarak hizmet veriyor. Sandalyee Brasserie’nin dekoru çok güzeldir. Dış tarafta sigara içilebilen alanı büyüktür ve renkli sandalyeler vardır. İçeride de çok uzun bir bar, gruplar için oturma takımları, yuvarlak, dörtgen masalarla çeşitlilik. Havadar bir mekan burası. Işıklandırmasından, tabaklarına her şeyde bir özen göze çarpıyor. Fine Cousine konsepti ile hizmet veriyor. Nelerin Tadına Baktık? Sandalyee Brasserie’nin Şefi Erkan Yeşil bizim için karma bir menü hazılamıştı. Başlangıcı pastırmalı humus ve zeytinyağlılarla yaptık. Her biri birbirinden lezzetliydi. Ekmeklerle birlikte sunulan zeytinyağı da mis gibi…
-
Cezayir Garden Restaurant İzlenimlerim
Cezayir Garden yenilendi. Cezayir Çıkmazı’nın sağındaki eski İtalyan mektebi Cezayir binasının zemin katındaki bu mekan, “eskiden” müdavimi bol bir mekandı. Ama eskiden… Nedense sonraları insanlar gitmez olmuş. Geçtiğimiz aylarda da yeni bir işletmecilik anlayışıyla yenilendi ve bu yeni konsepti görmek istedim. Adı üstünde Cezayir Garden. Yaz ayları için çok daha uygun bir mekan olarak görünebilir ama bahçede çok iyi bir ısıtma sistemi kurmuşlar ve kış için de çok keyifli olacağına eminim. Sade ve şık bir dekoasyonu var. Kullanılan dekorasyon unsurlarının kalitesi hemen ge çarpıyor. İç tarafta zengin bir bar ve uzun masalar da yer alıyor. Burada bir de şömine var. Kışın bir kadeh içkiyle aperatif almak için çok romantik doğrusu.…
-
Ouzo Roof’ta Pazar Kahvaltısı
Geçen yıl Ouzo Roof’ta katıldığım akşam yemeğinden sonra bu kez de brunch için davet edildiğimde çok sevindim. Çünkü Wyndham Grand Kalamış’ın en üst katındaki bu restauant gerçekten özeldir. Bir defa mutfakta Şef Mehmet Yalçınkaya var, daha ne olsun ki! Ama daha ne olsun ki dedirtmeyecek bir mekan burası. Kalamış Marina’ya bakan harika bir manzarası ve çok profesyonel bir servis ekibi de var. Ouzo Roof Restaurant’ta brunch saat 11:00’de başlıyor ve 14:00’e kadar devam ediyor. Tam 300 çeşit var. Önce 300 çeşidi duyunca bu nasıl oluyor diye düşünmedim değil. Ama peynir barında en az 30 çeşit peynir, şarküteri barında da en az 30 çeşit, pasta barında en az 40 çeşit pasta…
-
Kikas Restaurant
Ben hem meyhane severim hem de fasıl, Antakya mutfağına bayılırım, bir de İstanbul’un ulaşımı kolay bir noktasında olsun diyenlerdenseniz size Kikas Restaurant’ı tanıtmak istiyorum. Adresi çok basit, Gümüşsuyu İnönü Caddesi üzerinde 55 numara. Tertemiz serilmiş beyaz masa örtüleri, meze tabakları, ara sıcakları ve ana yemekleriyle ferah, geniş bir meyhane burası, üstelik Taksim gibi kalabalık bir lokasyonda çok sakin bir havası var. Geçen Hafta Özlem Mekik etkinliği dolayısıyla oradaydık. Kikas’ın sahibi Atakan Bey, yıllar boyu pek çok işletmede çalışmış, 250 kuverlik restaurantlar yönetmiş bir beyefendi. Uzun süre tanıtımdan uzak kalmayı tercih etmiş çünkü “bu işi tamamen oturtmadan harekete geçmek” istememiş. Doğrusu biz de gittiğimizde eksik bir şeyler göremedik. Kikas Restauant’ta yemeğe mezelerle…
