Mekan-Gezi

Deraliye’de İftar

Ramazan’ın ilk haftasında hem iftar açmak hem de executive şef Ayvaz Akbacak’ın doğum gününü kutlamak için Sultanahmet’te yeni açılan Deraliye Restaurant’ta buluştuk.

Ramazan sofralarına en çok yakışan tat Osmanlı yemekleri değil midir? Değişik kokularıyla bizi baştan çıkran reçeller, Medine hurması, pastırma, zeytin ve tabi ki tereyağlı pidelerle iftara sade olduğu kadar da geleneksel bir başlangıç yaptık Deraliye Restaurant’ta. Ardından, ekşili yaprak sarma, humus, abagannuş ve Çerkes tavuğu tattık. Bu geleneksel ve özel lezzetler rastgele değil Osmanlı saray mutfağına bağlı kalarak hazırlanmış. Tattığımız menünün Kanuni Sultan Süleyman’ın oğulları için verdiği sünnet ziyafetiyle aynı olduğunu öğrendik. Yani bu mutfakta geçmişi neredeyse 500 yıla dayanan bir araştırma ve emek var.

Osmanlı mutfağı çok derin bir konu. Sadece o yemeklerin nasıl hazırlandığını bilmek yetmiyor. İyi bir araştırma, iyi bir okuma kısacası tarihte bir kazı yapmak gerekiyor adeta. Mesela klasik sütlü tatlılarımız var bizim. Şimdi pek çok yerde Osmanlı tatlısı diye sunulan tatlılarda vanilya kullanıldığına şahit oluyoruz mesela. Olmaz dostum OL-MAZ! Klasik Osmanlı tatlılarında vanilya olmaaaaz.

Neyse ki Deraliye’de bunun Osmanlı mutfağıyla ilgisi yok diyebileceğim hiç bir rayiha ile karşılaşmadım. Sunulan nar şerbetine bayıldım. O nasıl güzel bir koku, nasıl enfes bir lezzet… Ardından gelen tarhana çorbası da kıvamıyla, gerçekten Ramazan geleneğine yakışır cinstendi doğrusu. Ve tarhanada vişne vardı. İlginç değil mi?

Son zamanlarda yediğim en iyi içli köftelerden biri de burada sunuldu. Dışı çıtır içi yumuşacık ve eti çok lezizdi. İncecik bir içli köfteydi. Bunu yapmak gerçek bir ustalık işte. Ama içli köfteyle sunulan Ballı Gemici Böreğini ayrıca anlatmak gerekiyor, çünkü bence gecenin yıldızı bu börekti. Adı neden gemici böreği bilmiyorum. Tek porsiyon olarak sunulan bu böreğin içinde yedi çeşit yöresel peynir harmanlanmış ve balla buluşmuş. Sıcak sıcak, çıtır çıtır geldi böreğimiz. Biliyorum ki Sultanahmet’e bir dahaki gidişimde bu harika tatla yeniden buluşacağım. Çünkü iyi bir börek her yerde nasip olmuyor insana.

Ara sıcakların ardından Adana ve Urfa kebaplarla ana yemeğe geçtik. Bunlar da oldukça doyurucuydu. Ana yemeğe geçmeden önce çay servisi yapıldı. Bu da enfes başlangıç ve ara sıcaklardan sonra mideleri dinlendirdi tabi ki.

Yemeğin sonunda Sihirli Spatula’nın yaptığı pastayla yemeğimizi tamamladık. Pasta ve Osmanlı mutfağı mı??? Değil tabi ki! Ama başta dediğim gibi Ayvaz Şefin doğum günüydü. Bir Mutfak İki Şef Özlem Mekik sevgili partneri Ayvaz şef için bu sürprizi hazırlamış. Bu özel günü de biz blogger dostlarıyla kutlamaya karar vererek büyük bir incelik göstermişler. Ayvaz şefin doğum gününü, çalışma arkadaşları, aile üyeleri ve blogger’lar olarak hep birlikte  verimli, mutlu, sağlıklı bir yıl dileklerimizle kutladık.

Deraliye’nin İşletmecisi yıllardır yeme içme sektöründe ve uzun süredir Osmanlı mutfağı üzerine çalışıyor. Mutfakta Osmanlı mutfağına yıllarını vermiş değerli bir şef çalışıyor. İlk kez kendilerine ait bir mekanda hünerlerini sergiliyorlar ve heyecanları hemen belli oluyor. Üstelik bu heyecanlarını kattıkları muhteşem iftar menüsü sadece 85 TL.  Bu fiyata Sultanahmet’te kaliteli bir yemek bulmak kolay değil, o yüzden bu fırsatı kaçırmayın deriz. Gerçekten her şey inanılmaz leziz, ortam ferah ve misafirperverlik tam da Osmanlı saray adabına yakışır tarzda.

 Deraliye Ottoman Cuisine

Adres: Divanyolu Cad, Alemdar Mah, Ticarethane Sk, No:10 Sultanahmet / Istanbul

Telefon: +90 212 520 77 78

Web: http://deraliyerestaurant.com/

Tanışırız elbet. :)

Siz yazın biz mutlaka size döneriz! İnanmazsanız deneyin. :)