Kitap

Şahname-Firdevsî

Geçenlerde  Şahname konu olmuştu. Şahname anlatılmaz yaşanır demek yeterli gelmedi, dilim döndüğünce tanıtmaya çalışacağım.

Tarihte pek çok Şahname yazılmış ama bunların içinde en kıymetlilerden biri Firdevsî’nin Şahname’si. 1021’de ölen Ebû’l-Kasım-i Firdevsî bir dikhân ailesindendir. Dikhan aileleri zengin, toprak sahibi ailelerdir ve kendilerini İran kültürünün koruyucusu olarak görür ve kültür mirasını nesilden nesile aktarmak için yaşarlar. Firdevsi de Şahname‘yi yazdığı 35 yıl boyunca bu maddi zenginliği tüketmiş, hatta dara düşmüş ama bir Şahname yazdığı halde sultandan hiç bir yardım talep etmemiştir. Sanatkar, musiki seven bir hanımla evlendiği ve eserin kimi bölümlerinde eşinin de ona yardımcı olduğu bilinir.

Firdevsi eserini yazaken Avesta, Kur-an’ı Kerim, Tevrat ve Hudayname gibi kaynaklardan feyz almış, eski İran kahamanlık destanlarını ve aşk hikayelerini kaleme alarak Şahnameyi oluşturmuştur. Bu eser yapısı itibarıyla M.Ö. 3000 yıllarına dayanan kadim efsaneleri de günümüze taşıyan bu yönüyle de İran kültürünü oluşturan yapı taşlarını anlamak için de büyük bir hazinedir. Sasaniler döneminin sonunda yazıldığı için o dönem hakkında da değerli bilgiler verir.

Firdevsi İranlı köklerine derinden bağlı bir sanatkar olduğundan Şahname’de kahramanlığa verilen değer de ön plana çıkar. Bu noktada Türk tarihini ve o dönemde Farsların gözünde Türk algısını merak eden okurların da ilgisini çekecek bölümleri var kitabın. Zira Firdevsi dönemin büyük siyasi aktörlerine de kitabında yer veriyor.

Kıssadan hisseler, menkıbeler, gerçekle hayalin birbirine karıştığı destanlarla Şahname okunması gereken bir eser. Tabi zor bir eser. Ama bu sene sıkılrsanız seneye elinize alırsınız, yine sıkılısanız bir sonraki sene. Şahname ile anlaşabilceğiniz bi gün elbet gelir çatar.

Efenim gayet hacimli olan kitap 1070 sayfa ve Prof. Necati Lugal’in çalışması ile dilimize kazandırılmış. Basımı Kabalcı’dan. Sevdim mi? Evet çok sevdim. Yıllar oldu alalı ve ilk üç yıl karşılıklı bakıştık, şimdi de bakıştıkça okuyorum, okudukça seviyorum kendilerini. Yazanın da, çevirenin de, basanın da eline, zihnine sağlık.

Tanışırız elbet. :)

Siz yazın biz mutlaka size döneriz! İnanmazsanız deneyin. :)