Kitap

İlyada

Veee İlyada…

Bu kitabı tanıtmaya gerek var mı bilmiyorum ama okumayan kişinin çok olduğunu görünce de her seferinde şaşırıyorum. Bir defa bizim toprakların yazını bu. Çanakkale’de Troya antik şehrinin hikayesi, yani bugünkü Hisarlık. Üstelik Troya ilk kez bu eserden etkilenip Troya Hazinesini bulmaya gelen Heinrich Schliemann tarafından keşfedilmiş. O yüzden sadece bir mitoloji değil bütün tutkuları, kırıklıkları, vahşeti, bekleyişi ve intikamlarıyla çok bilindik bir hikaye.

Paris’in Agamemnon’un karısı Helena’yı kaçırmasıyla Myken Kralı Agamemnon büyük bir orduyla Troya kapılarına dayanır. Ama kuşatma altındaki şehir dokuz yıl direnir. Tanrılar da iki tarafa ayrılır. Aphrodite ve Apollon Troyalıları desteklerken, Hera Akhalar’ın yanındadır. Zaten bu savaşı başlatan da bir güzellik yarışmasıdır.
İki tarafta da yiğit savaşçılar vardır. Tabi ki başrolde de Akhilleus ve Hektor.
Bu muazzam eser, dönüp dönüp okuduklarımdan. Çünkü her seferinde yeni bir şey öğretir İlyada. Şiirsel anlatımı ile enfes bölümleri vardır. Benim favorim 18. Bölümdür. Yani Hephaistos’un Akhilleus için kalkan yaptığı sahne. Burada mitoloji evrenini baştan kurar Homeros.

Yazıldığı günden beri sanatı, edebiyatı, hatta dinler tarihini etkileyen bu eser okunmadan aslında gerek klasik gerek modern edebiyatta bir şeyler hep eksik kalmaya mecbur. Çünkü zincirleme esinlenmeler o kadar fazla ki bir çok sanat ve edebiyat yapıtının sırrına vakıf olmak ancak Homeros’tan sonra mümkün.
Can Yayınları /Azra Erhat – A. Kadir çevirisi

Tanışırız elbet. :)

Siz yazın biz mutlaka size döneriz! İnanmazsanız deneyin. :)