Stilika’nın Makyaj Masası
Zaman zaman karşılaştığım bir sorudur? Neden makyaj malzemelerini yazmıyorsun? Aslında cevabını ben de bilmiyorum. Stilika’nın kurulduğu günden itibaren hep onun bir adım gerisinde durmaya gayret ettim. Bir fenomen olmaya çalışmadım, daha ziyade teknik kısımda başarılar elde etmeye çalıştım. Bu yüzden de kullandığım ürünlerin tanıtımını yapma çabasına girmedim. Ama diğer yandan pratik tarzımın makyajıma da yansıdığını düşündüm ve bu yazımda size makyaj masamda neler olduğunu ve nasıl kullandığımı anlatacağım.
Gözlerden başlayalım. Göz farı olarak Tchibo’dan aldığım büyük bir far paletim var. Mineral far olduğu için son kullanma tarihi yok. Ancak renklerinden sıkılmış olmalıyım ki, geçenlerde bir arkadaşımın tavsiyesiyle Wet n Wild’ın 8’li paletini satın aldım. Gözde kesinlikle çamurlaşmayan, topaklanmayan bir yapısı var. İri pigmentli ve kolayca sürülebiliyor. Paletin en üstündeki dört rengi günlük olarak sevsem de diğer dörtlü de vazgeçilmezim oldu. Çünkü akşamları biraz daha koyu göz makyajını severim. Bu farı sürüyorum ve saatlerce hiç bozulmuyor. Parlak bir far olduğu için mat sevenlere çok da hitap etmeyebilir. Browbone rengi baz olarak da kullanılabilir.
Eye-liner ve dip-liner kullanmayı sevmiyorum. Ama göz üstüne kalem çekmek vazgeçilmezimdir. Kalemlerimin yetersiz kaldığını hissettim ve Maybelline Colossal Kajal kalemi denedim. Bu kalemde kimi arkadaşlarımdan aktığı ve bulaştığı yönünde geri bildirim alsam da ben de hiç akmadı. Kolay sürülebilirliği ve koyuluğunun yarattığı dramatik etki ile favorim. Dramatik demişken rimelim de Maybelline Push-Up drama. Demek ki dramatik etkiyi seviyormuşum. Belki de yüzümde en çok öne çıkarmayı sevdiğim yer gözlerim olduğu içindir. 🙂
Küçük şişedeki de H&M’den aldığım Glitter Dust. Zaman zaman yüzümde bir ışıltı istediğimde göz kapağıma biraz fısfıslarım. O smli etkiyi de severim. genellikle kahve tonlarında makyaj yaptığım için Gilitter Dust’u da kahve tonlarında seçtim. Kullanımı çok basit, parmağına biraz sıkıp göz kapağıma ve kirpiklerime dağıtıyorum, Eğer yoğun kullanacaksam direkt göz kapağına bir fıs yetiyor.
Dudaklar denince Golden Rose. Evet başka rujlarım da var ama Golden Rose’un Velvet Matte serisiyle tanıştıktan sonra diğer rujlarımı hiç kullanmadım. Mat ve kremsi ruj severim. Bugünlerde rujlarımın yerini de hatırlamıyorum çünkü çantamda sürekli Golden rose Matte Lipstick Crayon taşıyorum. 21 ve 05 numaralar favorim. hatta ikisinin karışımı daha çok hoşuma gidiyor. Bunları ayrıca bir kontür çekme ihtiyacı olamadan sürüyorum ve saatlerce dudağımda.
Tırnaklarım için de seçimim pratik. Evet pratik çünkü ben çok hızlı hareket eden bir insanım. Çoğu zaman makyaj, çanta hazırlama, saç ve giyinmeyi on dakikaya sıkıştırarak evden çıkmam gerekir. O yüzden bir dakika içinde kuruyan ojeler favorim. Bunlar içinde de Flormar dahil pek çok markayı denedim ve yine Golden Rose’da karar kıldım. Küçük şişelerde olması büyük avantaj çünkü sürerken de kuruyor bu ojeler. O yüzden hızlı hareket etmek gerekiyor. Henüz renkleri sınırlı olsa da bu koleksiyonun genişleyeceğini düşünüyorum. Gül kurusu ve nude rengi vazgeçilmezim. Ve evet tam bir dakikada kuruyor.
El faslını çabuk geçiyorum. Nivea yıllardır kullandığım markadır. Asla üzmedi.
Gelelim cilt bakımına. İyi bir parlama önleyici arayışım hala sürüyor. Makyajımı yapmadan önce Garnier BB Krem sürerim. Fondöten kullanmıyorum ve ciltte maske gibi duranlarını hele hiç sevmiyorum. Pek çok markanın BB kremini denedikten sonra cildim için en uyumlusunun Garnier olduğunu farkettim. Sürdükten on dakika sonra cildime oturuyor ve sivilce ya da siyah noktaya yol açmadı bende.
Sabah kalktığımda yüzümü yıkayıp Nivea Aqua Sensation Canlandırıcı Bakım Kremimi sürüyorum. Bu krem ince yapısı ve güzel kokusuyla gerçekten rahatlatıyor beni. Hemen emiliyor ve yağlı bir his bırakmıyor, ki bu benim için çok önemli. Hemen makyaj yapmam gerekse bile engellemiyor.
Gece yatmadan önce de makyajımı temizleyip yüzümü yıkadıktan sonra Doctor B Örümcek Ağı Kremi kullanıyorum. Yaşlanma karşıtı bu krem cilt altında örümcek ağına benzer bir şekilde cildi geriyor. Zaten sürer sürmez de hemen bir gerginlik hissediliyor. Bu krem hakkında daha önce de bir yazı yazmıştım. Buradan okuyabilirsiniz. Piyasadaki muadillerinden daha uygun fiyata satılıyor ve yerli bir ürün. Bu krem de cildime güzel oturdu. Aylardır hiç sorun yaşamadan kullanıyorum.
İşte böyle. Benim mottom “pratik ol, çünkü yaşam akıp gidiyor!” O yüzden uğraştıran, çok zaman alan bir makyaj tarzım olamazdı zaten. Öyle ürünler de. Çok mu güzelim, çok mu ışıldıyorum, çok mu dikkat çekiciyim. Hayır! Kendimle barışığım, geri kalan sadece makyaj. Onu da yapar çıkarım, akıp giden yaşama karışırım.
Sevgiyle kalın.