İlişkilere Yapılan Yatırım Borsaya Girseydi!
Bir kadının hayatının erkeğini bulma yolunda daha da önemlisi yaşamının bütününü programlama yolunda yaptığı yatırım borsada işlem görseydi, o hisse borsanın en değerli kağıdı olurdu!
Yaşamı ve evliliği programlamak için kadınlara doğumdan itibaren eğitim veriliyor çünkü. Daha küçük bir kız çocuğu iken anne, teyzeler ve bilumum kadınların davranışlarından edinilen izlenimler kadınlığın kodlarını oluşturmaya başlıyor. Nasıl dedekodu yapılacağından tutun da, nelerin anlatılmayacağına, nelerin çaktırılıp nelerin hasır altı edileceğine kadar her şey daha küçükken şekilleniyor.
Bu daha yatırımın başlangıcı. Kız çocuğu büyüdükçe bu kez fiziksel yatırımı hız kazanıyor. Genç kızlar tüm tazeliklerine ve çekiciliklerine rağmen kendilerini yeterli görmüyorlar ve hep daha iyisini hedefliyorlar. Saç diplerinden ayak tırnaklarına kadar bir inşa süreci içinde kendilerine güveni de yapılandırıyorlar.
Kentli ve orta sınıf genç kadınlar tüm bu baştan var olma içinde okullarını da iyi derece ile bitiriyorlar, MBA yapıyorlar, bu arada stajlardan kurslara koşuyorlar. Zorlu iş görüşmelerinden geçiyorlar. Tüm bunları yaparken asla rimelleri akmıyor, saçlarının bir teli bile oynamadan hallediyorlar bütün işlerini.
Bir kaç flört, bir kaç göz yaşının ardından – ki bunlar paha biçilmez hayat tecrübeleri olarak geçiyor şirketin, pardon kızcağızın yaşam defterine – ve BİNGO! Nihayet karşılarına hayatlarının erkeği çıkıveriyor.
Bu sefer de ikinci aşaması başlıyor yapılandırma sürecinin. İlişkiyi sürdürmek, hayecanı kaybetmeme ve evliliğe giden yolda çakıl taşlarını temizleme… İşin en can alıcı noktası da bunu onlarca rakip kadının karşısında tırnağı dahi kırılmadan yapmak. Bunu da alnının akıyla atlatan kızımız en sonunda muradına eriyor ve evlilik cüzdanını gururla sallıyor. Tam zamanında hem de. Çünkü daha yapacak çok iş var.
Peki bu arada o “erkek” ne yapıyor, ne yapmış oluyor? O maça gidiyor, annesi onun bir dediğini iki etmiyor zaten, okulu şöyle böyle bitiriyor, lütfen bir işe giriyor. Bu kadar bitti. Kızların yıllar boyunca yaptığı yatırımlardan zerre haberleri yok. “Beni seveceksen, böyle sev” deyip çıkıyorlar işin içinden. En kısa zamanda göbeklenmek onlar için hiç de dert değil.
Sonuç:
Borsada kız hissesi. Uzun vadeli yatırım. Atıp kenara beklemek gerekiyor. Yerinde sayıyor gibi görünüyor ama sürekli yatırım halinde, AR-GE gideri çok fazla. Uzun vadede karlı.
Borsada Erkek Hissesi: Tam bir kumar kağıdı. Üretim yok, yatırım yok ama nedense kendini yükseltmeyi iyi biliyor. Kapışılıyor. Kapanın elinde kalıyor. Ağlatıyor. Patron hissesi!