Huzur- Ahmet Hamdi Tanpınar
Mahur Beste’yi bir anlatışı vardır okumalara doyamazsın. Kitaptan taşar Dede Efendi’nin Mahur Beste’si… Hatta Tanpınar bununla da yetinmez Mahur Beste adında başka bir kitap da yazar.
Huzur denince aklıma ilk gelendir Mahur Beste.
Batı Doğu… Entelajansiyamızın değişmez sorunudur. Edebiyatta, sanatta aslında bu doğu-batı sorunsalı çok işlenmesine rağmen derinliğine fazlasıyla inilmediğinden midir nedir bugün entel-dantel söylemini kapıları açmış olabilir mi? Mümkün! Tanpınar’ın bu tartışmaya sağlam argümanlarla katıldığını eserinde görebiliriz.
Tanpınar’ın Huzur’unda kendi kültürünü üreten ve yaşayan bir İstanbul ve hüzünlü bir aşk öyküsü var. Suad, Nuran, Mümtaz, İhsan… Karakterlerin başarıyla çizilen içsel dünyası ve yazarın usta betimlemeleri…. ” Bu sabahın sazlarını denemeye hazırlandığı saatti. Biraz sonra kainatın çatısı yeniden kurulacaktı.” Kainatın çatısının her gün yeniden kurulduğu “Huzur” günleri aynı zamanda savaş günleridir de. Fransız aydınlarından Avrupa’ya, doğunun medeniyet algısından batının doymazlığına, doğunun günübirlikçiliğinden batının temel atma çabalarına çok yönlü bir eleştiri okunur satır aralarında.
Huzur’u okurken bol bol Dede Efendi dinlenesi. O atmosferi yaşamak ve Tanpınar’ın İstanbul’unu sindirebilmek için…
Şimdi Mahur Beste’yi tekrar dinleyeceğim. Sonra iş güç…
Huzur / Ahmet Hamdi Tanpınar / YKY / 442 sayfa