Mekan-Gezi

Kalamış’ta Yeni Türk Mutfağı

Bazı yemekler gibi bazı yazılar da soğutmaya gelmez. O yüzden vakit geçirmeden Çarşamba akşamı Wyndham Grand Istanbul Kalamış Marina’da bulunan Ouzo Roof Restaurant’taki etkinliğimizden bahsetmek istiyorum. Yine executive şefler Özlem Mekik ve Ayvaz Akbacak moderatörlüğünde blogger’lar olarak bir araya geldik. Enfes bir gün batımı, enfes lezzetler ve sirtaki eşliğinde çok güzel bir akşam geçirdik hep birlikte.

Ben “derdi olan” etkinlikleri çok seviyorum. Blogger’lar olarak bir yere davet edilmemizin pek çok sebebi olabiliyor. Kimi zaman bir yıldönümü, kimi zaman mekan tanıtımı, kimi zaman online itibar çalışması… Her gittiğim etkinliğin şifrelerini çözerek yazmaya çalışıyorum. Çünkü gerçekten bir mekana davet edildiğimizde, değişik ikramları tattığımızda aslında derdimiz yemek olmuyor. Sadece yemek o anda yazacağımız yazıya bir ipucu oluyor. Mesela tabakta kalmadıysa onun nasıl yazılacağı da bellidir. Ama tabakta kalan bir şeyler varsa orada da biz şifreler veririz işletmeye. Çünkü etkinliğe “karın doyurmak” için gidilmez.

wyndhamHazır blogger etkinliği demişken şunu da belirtmek gerekir. Aslında etkinlikte yemek yemek kolay bir olay değil. Çevredekilerin şaşkın, hatta yadırgayan bakışları arasında her yemeğin en az beş fotoğrafını çekmek, anında hashtag’lerle paylaşmak, bir sürü mecrada bir anda check-in yapmak ve tüm bunlar olurken şefi, garsonu “bunun içinde ne vardı?” diyerek sıkıştırmak ve her şeyi aklında tutmaya çalışmak…  Hal böyle olunca yemeğin lezzetinden çok etkinliğin gidişatı, amacı ve yapılması gerekenler çok fazla ön plana çıkabiliyor. Hatta güzel sofraların değişmezi hoş sohbeti bile bölüyoruz çoğu kez. Çünkü amacımız etkinliğin şifrelerini çözmek.

Bu uzun girizgahtan sonra uzatmadan söyleyeyim ki, Wyndham Grand Istanbul Kalamış Marina’nın tanıtıma ya da online itibara hiç ihtiyacı yok. Wyndham Otel zincirinin kalitesi belli; Kalamış Marina’ya ve harika bir manzaraya bakan süper bir otel, hem İstanbul’un ortasında hem de tatil yerinde hissi veriyor. Lobiden, balo salonuna, spa’dan havuza her şey çok lüks ve kaliteli. Bir de R katına Ouzo Roof Resturant açılmış, daha ne olsun?

Şefimizin Bir Derdi Var

Aslında bizi davet eden Ouzo Roof Restaurant’ın  da tanıtıma pek ihtiyacı yok. Çünkü mutfakta şef Mehmet Yalçınkaya var, sahnede Yorgo Kertis ve ekibi var, masalarda inanılmaz bir lezzet cümbüşü var. Var da var. Amaaaa şefimizin bir derdi var.

Akşam 19:30’da gün batımıyla başlayan etkinliğimiz gecenin ilerleyen saatlerine kadar devam etti. Hafta içi olmasına rağmen çok Ouzu kalabalıktı. Sunum tabaklarının fotoğraflarını çektikten sonra açılış için kısa konuşmalar yapıldı ve şefimiz Mehmet Yalçınkaya’nın derdini dinlemeye başladık.

Yeni Türk mutfağından bahsetti Yalçınkaya. Uzun sürede pişen Türk yemeklerini pazarlamanın zorluğundan, kendi lezzetlerimizi tanımamamızdan ve daha doğrusu kendi malzemelerimizi kullanmayı bilmememizden. Haklı da. Gerçekten pek de bize uymayan bir Uzakdoğu mutfağının soya sosu, milyon dolarlık ihracat rakamlarına ulaşırken bizim nar ekşimiz neden uluslararası piyasada kendine yer bulamıyor?

wyndham-kalamisBizim yemeklerimizi pazarlamada bir yanlışımız olabilir mi? Galiba olabilir. Şef Mehmet Yalçınkaya çok basit ve çarpıcı bir örnekle gösterdi bunu bize. Biraz pişmaniye, biraz gül yaprağı. Bu basit ve tamamen bize ait iki “ham” lezzetin muhteşem bir tatlı sunumuna dönüşebildiğini gördük dün gece. Bizim olanlar, yani bizim denizlerimizden çıkan kalamar, deniz tarağı ve torikle neler yapılabileceğini, bunların yine bizim için çok tanıdık olan baharat ve otlarla nasıl dünya lezzetlerine dönüşebileceğini… İşte buna, derdi olan şefler “Yeni Türk Mutfağı” diyorlar ve yaygınlaşması için de ellerinden geleni yapıyorlar. Mehmet Yalçınkaya gibi Ayvaz Akbacak’ta bu akımın sözcülerinden. Uluslararası yarışmalarda da bu sözcülükleriyle ortalığı sallıyorlar.

wyndham-tatliKısacası dün gece tamamen bizim olan tatlarla dolu bir geceye konuktuk. Yemekler gibi müzikler de bizimdi, bizdendi. Yorgo Kerkis ve arkadaşları Türkçe ve Rumca’nın kardeşliğinde nağmeler ve güfteleri iç içe geçirdiler. Biz göbek atıp halay çekerken sirtaki’yi beceremedik belki ama Yorgo gecenin sonunda enfes bir gösteri ile adeta “Zorba” filmindeki duygusal atmosferi yaşattı bize.

Yemekler… En çok lakerdayı beğendim desem! Ben biraz klasik balık tatlarını severim. Anasonla közlenen sinarit, kalamar külbastı ve balık köftesinin de ayrıca güzel olduğunu söylemem gerek. Tatlı olarak çikolata kapsülünde bal kabağı püresine bayıldım. Her şey çok çok güzeldi. Sadece belki aromasından dolayı dağ mantarında hayal kırıklığı yaşadım. O da nazar boncuğu!

cilekOuzo Roof Restaurant’ta mutfaktan servise tüm personel çok başarılı, masalar şık ve sade, dekorasyon çok çekici. Eğlenmek için, şirket yemekleri için, gruplar ve kutlamalar için harika bir mekan. Doğrusu ben çok beğendim. Sosyal medyaya da önem veriyorlar ve başarılı bir PR gerçekleştiriyorlar belli ki. Şefimiz kendisinden ve Yeni Türk Mutfağı konseptinin sözcülüğünü yapan diğer şeflerden bahsederken “biz pahalı adamlarız” dedi. Evet malzemenin en iyisi, lezzetin en iyisi ve sunumun en iyisi için pahalı olmaları gerekiyor. Ama iş pahalı malzemede bitmiyor. İş maharette bitiyor. Bunu da şefimiz son model tütsü aleti çalışmayınca masada klasik usul tütsü yaktırarak ve kalabalık grubumuzun balık servisini anında  tütsüleyip yaparak gösterdi zaten.

Bu harika etkinlik için “bimutfakikişef” Ayvaz Akbacak ve Özlem Mekik’e ve emeği geçen herkese teşekkürler. Fotoğraflar albümümüzde. Ouzo Roof Restaurant etkinliğini sosyal medyada #ouzoroofuyasa, #ouzoroofbloggerbulusmasi, #yorgo, #wyndhamgrandkalamis, #yorgoeglence ve  bimutfakikisef hashtag’leri ile takip edebilirsiniz.

Tanışırız elbet. :)

Siz yazın biz mutlaka size döneriz! İnanmazsanız deneyin. :)