Saadet Sadeliktedir
Yok minimalizmden bahsetmeyeceğim. Eşyaları azaltmak, ya da dolu çekmeceleri nasıl düzenleyeceğimiz de bu yazının konusu değil. Gündelik hayatımızda bizi sürekli olarak seçimler yapmaya zorlayan bir sistemde irademiz kırılmadan nasıl daha sade olabileceğimize dair kişisel deneyimimi aktaracağım.
Sürekli seçimler yapmak ve irademizin kırılması… İlginç değil mi? Seçim yapma özgürlüğümüz sürekli olarak irademizi zorlar. Bir reyonun önünde durduğumuzda ne kadar çok benzer seçenek varsa seçim ypmamız da o kadar zorlaşır. Sonuçta genellikle bizim için en iyi ürün olduğuna karar verdiğimiz ürün aslında o olmayabilir bile. Çünkü inanın plazalarda binlerce ama binlerce kişi sadece bir ürün nasıl daha çok satılır sorusu üzerine yoğunlaşarak çalışıyor. Yani özgür seçimimiz sandığımız çok şey aslında başarılı pazarlama stratejilerinin başarısı.
Uzun bir süredir bana gerçekten neyin gerektiği ve neyin gerçekten ihtiyacıma cevap verdiği konusunda iki like geliştirdim. Bunlardan biri teklik ilkesi, diğeri de sade olan güzeldir ilkesi. Aslında birbirini tamamlayan şeyler.
Evet şimdi konuya giriyorum.
Teklik ilkesi özellikle ev işlerinde bana çok yardımcı oluyor. Her çamaşır için ayrı proglamlar seçmek, bulaşık için düğmeler arasında kaybolmak yerine tek bir program kullanmak, makine ayarlarını değiştirmeden benim için enerji sarfiyatı en az ve en ekonomik programı seçip sürekli onu kullanmak. Bunu bir kez alışkanlık haline getirdiğimde gerçekten de bu işlere ayırdığım zamanın azaldığını farkettim. Makinelerim de bu yüzden daima en az program seçeneği olan, en basit makinelerdir. Çünkü saadet sadeliktedir. Az programlı makineler daha az bozulurlar, tamirleri daha kolaydır. Makine işini bu şekilde çözdüm.
Aynı şekilde evde kullandığım temizlik malzemeleri yine teklik ve sadelik ilkesiyle seçilir. Her çamaşır için ayrı deterjan yerine hepsini birden yıkayabilen tek bir deterjan, temizlik için kullanabileceğim çok amaçlı bir temizleyici (mesela arap sabunu ve sirke ikilisi) banyoda ve lavaboda tek çeşit sabun, saçlarım için tek çeşit bir temiz içerikli şampuan yeter. Üstelik bunları yedek paketleriyle alarak bittikçe aynı şişeleri doldurmak da çok ekonomik ve çevreci bir yaklaşım.
“Aaa bir saniye ya, 40’lı yıllarda mıyız?” dediğinizi duyar gibi oluyorum. Öyle ya bu kadar çok seçenek varken bir iki seçenekte dönüp durmak zor sıkıcı değil mi? Sıkıcı bulan elbette bildiği gibi yaşamaya devam edebilir, ancak emin olun tekillik ve sadelik ilkesine bir kez alıştıktan sonra alışveriş keyfinizi de, işlerden arta kalan vaktinizi de değerlendirmenin çok daha eğlenceli ve keyifli yönlerini keşfedeceğinizden şüpheniz olmasın.