Genel

Moda’da Bir Saklı Köşk

Bu yazımda size Moda’nın güzel köşklerinden birini anlatmak istiyorum. 1909’da Romanyalı bir işadamının kızı için yaptırdığı köşk, 1937 yılında muhalif karikatürist Cemil Cem’in evi olmuş. Günümüzde gitgide azalan Kadıköy köşklerinin en iyi korunmuş örneklerinden biri. Bu köşke Moda tramvayına binerek kolayca gelebilirsiniz. Cem Taksi durağında inince kocaman kırmızı kapısıyla zaten sizi içine çekiyor hemen. Çok keyifli dekore edilmiş bir bahçesi var. İçeriye girdiğinizde de iki taraflı merdivenlerin yanında salonları görüyorsunuz. Üst katta sofadan odalara kadar her yer Zeynep Kakınç’ın girişimiyle bir restaurant mantığına uygun olarak düzenlenmiş.

Zeynep Kakınç Mutfak Dostları Derneği Başkanı. O gün bizi çok güzel ağırladı. Yemek boyunca Nuh’un Ambarı’ndan, iyi zeytinyağı tüyolarına, Anadolu Lezzet envanterinden Çerkes yemeklerine pek çok konu konuştuk. Tabi kadın blogger’lar bir araya gelir de eğlence olmaz mı? Türküler de söyledik…

Ortam çok keyifliydi ama bir o kadar keyifli başka bir şey de ikram edilen yemeklerdi.

Dikkat dikkat! Yazının bundan sonraki bölümü aşırı lezzet içerir! 

Heybeliada’da otururken Ermeni bir ada sakininin peşinden koşmuştum yıllar önce. “Bakar mısınız” dedim. “Sizin dolmalarınız nasıl bu kadar güzel oluyor, ben neden beceremiyorum?” Bana dönüp “bağlamayı bilmiyorsun da ondandır” dedi. Gitti. Ben bağlamak nedir, neyi bağlayacağım anlamadan kalakaldım öyle. Sonra iyi dolma yapmayı öğrendim sanki, ama bazı lezzetlerin sırlarını öyle bir iki soru sormayla öğrenemeyeceğimi de anlamış oldum. Zaten aldığım cevaptan sonra topik tarifi istemeye cesaret de edemedim. 🙂 Ama sağolsun komşumun elinden hayatımın en güzel topiklerini yedim.

hamov 3İşte o topikler kadar güzel bir topik vardı o gün Saklı Köşk’te. Basit bir meze değildir topik. Zaman zaman Feriköy’de iyi şarküterilerden alsam da şu kadarını söyleyeyim ki, komşumunkiler bi yana hayatımın en özel topiğini yedim. (Bu da ilginç bir cümle oldu sanki! 🙂

Topik’in yanı sıra bahar sarması, zahter salatası, çıltik ve barbunya da çok lezizdi. Ancak ben yine en sevdiğim mezelerden biri olan taramaya yöneldim. Tek kelimeyle muh-te-şem! Neden biliyor musunuz? Bir defa çok taze. Yumurtalar sanki ağzınızda patlıyor. İkincisi dengesi çok iyi sağlanmış, kıvamı tutturulmuş. Ve üç! Klasik tarama işte. Zaten mezeyi meze yapan bence bu: Klasik olması. O gün soframızda İstanbul’un klasik mezeleri vardı. Üzerinde oynanmamış, malzemeden ödün verilmemiş. İşte bu İstanbul’un lezzet envanterine yapılan büyük bir katkıdır bence. Çünkü Ermeni mutfağı Anadolu kültürünün en büyük şanslarından biridir. Yani iyi dolmanın sırlarını bir bir çözüyorsak da bu kültür sayesinde, daha ne diyeyim?

hamov 2Bu mezelerde Selin Tokatlıoğlu’nun emeği var tabi. Feriköy’deki Hamov’un  işletmecisiyken Zeynep Hanım’la Saklı Köşk’te çok güzel bir ortak çalışmaya girişmişler.

Ara sıcak olarak mücveri çok beğendim. Sosu da çok güzeldi. Bıldırcın yumurtalı çılbır ilginç bir denemeydi. Deniz ürünleriyle yapılan içli köfteyi de çok sevdim. Bir de Arnavut ciğeri vardı ki, yumuşacık… Kısacası ara sıcaklara bayıldım.

hamovAna yemek olarak iç pilav ve tuzlu tereyağında marine edilmiş kuzu butun tadına baktık. Ben meze sofrasında meze seviyorum. Bir de en fazla balık olabilir. Rakıyla et yeme alışkanlığım olmadığı için tadına baktım. Et severleri memnun edecek bir lezzette olduğunu söyleyebilirim.

Tatlı olarak da tahinli çıtır kabak ikram edildi. Bu tatlıyı çok sevdim. Tam bir kış tatlısı.

IMG_5177Saklı Köşk, yüzümde kocaman gülümseme ile ayrıldığım bir mekan oldu. Biliyorum ki artık, iyi meze duraklarıma bir yenisi daha katıldı. Bana Adalar’ın, komşularımın kokusunu getirdi.

et-yemekleriBurası tanınsın, bilinsin. Ama azıcık da saklı kalsın. Yani bilen gitsin, rakıyı ağlatmayan gitsin… Ne bileyim öyle işte.

Teşekkür: Bizi ağırlayan Zeynep Kakınç ve Selin Tokatlıoğlu, davet eden Sevgili Oya Emerk. Çok Teşekkürler.

Tanışırız elbet. :)

2 Comments

Rabia Çalhan için bir cevap yazınCevabı iptal et