Amigurumi Terapi Gibi
Her şey bir arkadaşımızın gelin size oyuncak örmeyi öğreteyim demesiyle başladı. 🙂 Evet aynen böyle başladı ve bir Facebook grubumuzda başladı. Öncelikli ihtiyaçlarımız 2,5 numara tığ ve sağlıklı iki yumak ipti. Bir de oyuncağın içini dolduracak kadar elyaf. Geçen yıl bu aylardaydı yine ve evlerimizde vakit geçirecek bir şeyler gerekiyordu sanırım. En azından benim böyle bir faaliyete ihtiyacım varmış.
Beş ay sonra durum aynen şöyleydi.
Evet tam olarak bu. İlk ördüğüm şey çubukgiller denen basit bir bebekti. Sonra onu da deneyeyim, bunu da deneyeyim derken amigurumiye başladıktan üç ay sonra kendimi bir kermeste oyuncak satarken buldum. 🙂 Gerçekten de o kışı çok verimli geçirmiştim.
Mayıs ayında kermeste oyuncaklarımın bir kısmını sattıktan sonra bütün yaz örmeye devam ettim. Yeni tarifler için de öz güven kazandım diyebilirim. Oğlum 7 yaşında, sık sık arkadaşlarının doğum günlerine gidiyoruz. Her seferinde bir hediye almak için bütçe ayırmaktansa el emeği oyuncakların çocuklar için de daha anlamlı olduğunu keşfettim. Bir arkadaşının bebeğini gururla göstererek “bakın bunu bana Umur’un annesi örmüş” dediğini aktardılar mesela. Bu inanılmaz mutlu eden bir şey.
Elbette bir tığ, iki yumak derken bir süre sonra bu iş için ciddi bir bütçe ayırdığımı farkettim. Ama hiç de pişman değilim, çünkü gerek satışlar, gerekse hediye etmek ve hepsinden önemlisi de boş vakitleri değerlendirmek adına harika bir hobi bu.
Bu vesileyle bu işi sabırla bize öğreten, hem de bunu tamamen online olarak yapan sevgili Bade Tasarım Atölyesi & Hobi Evi‘ne çok teşekkür ederim.
Bunun için oluşturduğum Instagram profilim:
http://instagram.com/gurumikya