İç Giyim

Yanlış İç Çamaşırıyla Doğru Kıyafet Mümkün mü?

Evet başlığı böyle attık çünkü en doğru kıyafet bile yanlış bir iç çamaşırıyla birlikte giyildiğinde heba olabilir. Ya da şöyle demeliyiz? İçimiz neyse dışımız da o! Kıyafet ve iç çamaşırı arasındaki ilişki sadece  renk uyumundan ibaret değil. Elbisenin modeli, tarzı, kişinin vücut yapısı gibi pek çok farklı bileşen imajı ve stili etkiler. Ama önce renk problemine bir göz atalım. En sık yapılan hatalardan biri siyah, lacivert, koyu kahve gibi renklerin altına beyaz sütyen giymek. “Giydiğim kıyafetin kumaşı kalın, hiç belli olmaz!” diye düşünmeyin. Artık herkesin elinde bir fotoğraf makinesi var ve sürekli fotoğraflanıyoruz desek yeridir. Ve flaşlar patladığında beyaz sütyenler mutlaka fotoğrafta yer almak isterler! Özellikle de gece çekimiyse. Çünkü karanlıkta flaşlar daha kuvvetli patlar ve iç çamaşırını olduğu gibi ortaya çıkarırlar. O yüzden koyu renk kıyafetlerle koyu, açık renk kıyafetlerle de açık renk iç çamaşırları kullanmaya dikkat etmeli.

Bir zamandır gelinliklerle bile kullanıln şeffaf sütyen askılarının tapon görüntüsü neyse ki çok çabuk farkedildi ve bu askılar terkedildi ama yine de bluzların açıklıklarından sütyen askıları görünüyor. Bu da imajı ciddi ölçüde bozuyor. Kayık yakalı giysilerle straplez sütyenler, sırt dekolteli giysilerle de sırt dekolteli sütyenler kullanmak en iyisi.

Atlet seçiminde de elbette aynı kurallar geçerli. Doğru iç çamaşırı seçmenin bir diğer olumlu tarafı da kadınların kendilerini daha güvenli hissetmeleri ve bu hissin hareketlerine yansıması. Kimse görmüyor bile olsa doğru seçilmiş bir sütyen, kaliteli bir jartiyer, kuru tutan,sağlıklı bir külot kadınların günlük koşuşturmaca içinde çok daha iyi organize olmalarını sağlıyor. Kısacası dışımız neyse içimiz de o!

Tanışırız elbet. :)

One Comment