Sosyal Medya-Teknoloji

Sanal Zorbalıkla Başa Çıkabilme

Sanal zorbalık ya da sosyal medya zorbalığı geçen gün TV360’da Yeşim Salkım’ın konuğu olarak katıldığım Yeni Bir Sen programında gündeme geldi. Konuklardan birinin eşinin iki çocuğunu bırakarak eve terketmesi ve uygunsuz fotoğraflarının sosyal medyada paylaşılması ile aslında kadınlara internette para kazanma tüyoları olan konumu bir tarafa bırakarak sanal zorbalıktan bahsetmeye başladım.

Daha sonra gerek Instagram’a gerekse Facebook’a öyle çok mesaj düştü ki sanal zorbalığın boyutlarının tam da tahmin ettiğim gibi toplumda çok yaygın olduğunu bir kez daha gördüm ve bir yazı kaleme almaya karar verdim.

Zorbalık hayatımızın her alanında karşımıza çıkıyor, işyerinde, okulda, evde, akraba çevresinde… Bizim için çok ciddi sonuçları da olabiliyor ancak gerçek yaşamda zorbalığına maruz kaldığımız kişileri genellikle tanıyoruz. Tanıdığımız kişilere karşı önlem almamız daha kolay. Çünkü tehdidin kimden geldiğini biliyor ve gerçekleşme olasılıklarını hesaplayabiliyoruz. Oysa sanal zorbalıkta, saldıran kişi, sadece sanal ortamdan tanınan bir kişi olduğu gibi,  anonim bir kimliğe de bürünebiliyor ve kimin tarafından tehdit edildiğini ve şantaj yapıldığını bilmeyen sosyal medya kullanıcıları sanılandan daha fazla korumasız. Bu yüzden sanal tehdide boyun eğmeleri daha kolay oluyor.

Bana gelen mesajların bir kısmı internet üzerinden tanıştıkları ve “sanal macera” yaşadıkları erkekler tarafından baskıya maruz kalan kadınların anlatımları. Bu erkeklerle sanal sohbet bir süre sonra cinsel içerikli bir sohbete dönüşüyor ve konuşmanın bir noktasında erkek kadından fotoğraf atmasını talep ediyor. Bunu da genellikle “şu anda buna çok ihtiyacım var, beni rahatlatmana ihtiyacım var, korkacak bir şey yok, benim de ailem var, sana zarar verecek ne yapabilirim ki” gibi psikolojik bir söylemle dayatıyor. Kadın fotoğrafı gönderdikten sonra (tahmin edebileceğiniz gibi bunlar mahremiyet sınırlarına dahil fotoğraflar) pişman oluyor ama o fotoğraf gitti bile….

İşte o fotoğraflarla sürekli olarak cinsel sohbete zorlanan kadınların sayısının hiç de az olmadığını söyleyebiliriz. Eğer sanal cinselliği reddederse profilini başka erkek profillere tanıtma, fotoğraflarını internette yayma, sosyal medyada rezil etme, arkadaş listesine ulaşarak fotoğrafları yollama ve telefon numarasını ifşa etme en çok başvurulan tehditler… Mesaj atan kadın takipçilerimin pek çoğu böyle bir durum karşısında çaresiz kaldıklarını ve neler yapabileceklerini soruyorlar.

ŞANTAJA BOYUN EĞME

sosyal-medya-zorbaligiSanal zorbalığın bu kadar pevrasızca yapılması karşısında şantaja uğrayanın çekinmesinden daha doğal bir şey olamaz. Bugün bir fotoğrafın internete düşmesi ile milyonlarca kullanıcıya ulaşması arasındaki süre milisaniyelerle ölçülüyor. Amaaaa o iş o kadar da kolay değil! Bir kişinin adult tabir edilen fotoğraflarını yayınlamak Türk Ceza Kanunu’na göre ciddi bir suç. Bu tür bir zorbalık karşısında fotoğrafın yüklendiği ip adresine kadar teknik takip yapılabiliyor.

Mesajlaştığım kadınlardan şantaja boyun eğmeyenlere “fotoğraflarının çevrimiçi yayımlanıp yayımlanmadığını” sorduğumda “hayır” cevabını aldım. Zorbaların en belirgin özelliklerinden biri, karşısında kararlı bir tutum gördüğünde geri çekilmesidir. Kararlı ve net bir duruş sergilemekten korkmamak o yüzden çok önemli.

Herhangi bir nedenle sosyal medya zorbalığına maruz kaldığınızda, konuşmayı uzatmadan o kişiye sizin kişilik haklarınızı ihlal etmesi durumunda yasal yollara başvuracağınızı söyleyebilirsiniz. Muhtemelen “yaşayacağınız rezillikten” bahsedecektir. Sizin rezil olarak ödeyeceğiniz bedelden daha fazlasını kendisinin yasal yollardan ödeyeceğini belirterek konuşmayı bitirin ve mesajlaşma kanallarını kesin. Konuşmayı uzatmak tehdidin sürmesinden başka bir şeye yaramayacaktır. Daha sonra durumunuzu değerlendirin ve tüm yazışmalarınızın ekran görüntüsünü alarak güvenli bir yere kaydedin. Panik içinde konuşmaları silmek, sohbeti temizlemek gibi bir yola başvurmayın.

Eğer “zorba” bu kararlı tavrınızdan etkilenerek geri adım atarsa büyük olasılıkla başka bir ava (!)  çıkacaktır. Ama geri adım atmazsa o zaman yaşamınızı cendereye sıkıştıracak bu zorbalığa karşı yasal yollara başvurmaktan çekinmeyin.

NOT: Bu yazı hiç bir ahlaki yargılama olmaksızın sanal zorbalığa maruz kalan sosyal medya kullanıcılarına yol göstermek için yazılmıştır. Elbete temelde tanıdığınız ya da tanımadığınız kişilere sosyal medya ve çevrimiçi iletişim kanallarından özel bilgi ve fotoğraflarınızı göndermemek sosyal medyada güvenle hareket edebilmek için aklınızda tutmanız gereken ilk bilgidir.

Tanışırız elbet. :)

Siz yazın biz mutlaka size döneriz! İnanmazsanız deneyin. :)