Mekan-Gezi

V-Zug’un Mutfak Kraliçesi

Geçtiğimiz hafta V-Zug’un Fenerbahçe’deki mağazasına iftara davetliydik. Hani mutfak ekipmanları satan mağazaların vitrininde hepimizi hayranlıktan cama yapıştıracak güzel bir mutfak olur ya, hah işte o mutfakta, tezgah kenarında oturarak hem V-Zug markasını tanıdık, hem de Türkiye’nin ilk kadın masterchef’i Sedef Kıvanç‘ın buhar teknolojili fırında hazırladığı enfes yemeklerin tadına baktık.

V-Zug 102 yıl önce İsviçre’de galvaniz işletmesi olarak kurulduktan bir kaç yıl sonra çamaşır kazanları ile ev teknolojleri alanında istikrarlı bir büyüme sağlamış ve Ar-Ge çalışmalarını sürekli buhar teknolojisi ile minimum enerji tüketimli ev gereçleri üzerine yoğunlaştırmış. V-Zug’da galvaniz bir çamaşır kazanı da gördük ve Bingo! BU antika hala çalışıyormuş.

V-Zug’da son teknoloji ev gereçlerini de inceleme fırsatı bulduk. Kıyafetler için Refresh Butler hepimizin ilgisini çekti. Özel bir teknoloji ile kıyafetlerdeki tüm bakteri ve kokuları yok eden bu dolabın fiyatı 15 bin Euro civarındaymış. Türkiye’de yılda 20 adet satıldığını öğrendik. Zaten V-Zug’da öyle harika fırınlar, derin dondurucular, kahve makineleri ve çamaşır ekipmanlarıyla karşılaştık ki, bizim evlerimizde bu aletlerin “fazla” duracağını düşünmedik de değil. Bir gün eğer 500 bin euro değerinde kıyafetim olursa bu dolabı alabilirim, ama daha aşağısı amorti etmiyor maalesef!

V-Zug teknolojisi üst segment gelir grubuna hitap ediyor. Fiyatlar da ona göre tabi. V-Zug ürünler alanlar premium  kulüp üyeliği kazanıyorlar, ömür boyu garantinin yanı sıra fırın, ocak gibi mutfak aletlerini satın alanlar Türkiye’nin ilk kadın masterchef’inden hem araçların kullanımı ile ilgili dersler alıyor hem de evlerinde  birlikte harika sofralar hazırlayabiliyorlar.

İşte biz de Sedef Kıvanç’ın hazırladığı iftar sofrasına davetliydik.
Geleneksel iftarlık başlangıçlarla sade bir giriş yaptık yemeğe. Ardından tavada kızartılmış sebzeli börek ikram edildi. Börek gerçekten çıtır çıtır ve çok lezzetliydi.

Tamamen kendi suyuyla Combi-Steam XSL fırında iki saat pişen et tam bir tandır kavamındaydı ve lokum gibi derler ya işte tam öyleydi. Hafif bir marinasyon dışında işle görmeyen bu ete, füle bademli iç pilav eşlik etti.

Sedef Kıvanç’ın salatasına ayrıca bayıldığımı itiraf etmeliyim. Tazecik mevsim yeşillikleri, somon füme ve peynirle zenginleşen salatanın sosu bir hayli tartışma konusu oldu. Meğer basit bir haydari ile şenlendirilmiş bu sos. Ama tüm rayihalar birbirine karışınca basit bir haydari bile bambaşka bir şeye dönüşmüş. İşte bu da şefin başarısı…

Buhar sistemiyle çalışan akıllı fırının şovu asıl tatlı sunumunda ortaya çıktı. Baklava hamuruyla milföy hamuru arası bir hamur hazırlamış şefimiz. Bu yufkayı porsiyona bölüp her birinin içine dondurma yerleştirmiş, üstünü bükmüş ve dondurucuya atmış. Gayet basit. Bunu ben de yapabilirim sanırım. Ama bu tatlının püf noktası bundan sonra başlıyor zaten. İçindeki dondurma erimeden hangi fırında pişecek bu tatlı? HI?

İşte orada V-Zug buhar teknolojisinin ne işe yaradığını anladık. Tatlılar fırına verildi, bir iki dakika içinde çıkarıldığında pişmişti ve içindeki dondurma erimemişti. Yani bizim yediğimiz bu tatlıyı ancak V-Zug fırın pişirebiliyormuş, bunu öğrendik.
Çay ve kahve servisi ile iftarımız sonlandı. Hoş sohbet ettiğimiz, ucundan kıyısından yemek sırlarını da paylaştığımız be geceye davet eden V-Zug yetkililerine ve Funda -Hakan Aydeniz çiftine teşekkürler.

Tanışırız elbet. :)

Siz yazın biz mutlaka size döneriz! İnanmazsanız deneyin. :)