Palivor’da Kahvaltı

Hafta içi güzel bir kahvaltıya engel değil ki!

Cem Karakuş’un davetiyle daha önce de blogger etkinliğinin yapıldığı Palivor Çiftliği’nin Bebek’te yeni açılan mağazasına gittik bu hafta. Mağaza diyorlar da burası sadece çiftlik ürünlerinin satıldığı bir market ya da şarküteri değil. Çok şık, çok leziz, çok çizgi üstü bir yeme içme mekanı aynı zamanda. Üstelik yeri de çok kolay. Bebek Parkı’nın karşısında Lucca’nın sokağında yer alıyor.

Palivor Çiftliği Bebek Mağazası’na giderken aslında nelerle karşılaşacağımı az çok biliyordum. Çünkü nefis sosisinden, tam bir seyirlik şölen olan merengden ve gizli hazine sufleden bahsedilmişti. Tabi ki Palivor’da bunların hiç de abartılmadığını gördüm.
Kırklareli Demirköy’de Istranca Dağları’nın eteklerindeki tarihi çiftlik bundan bir kaç yıl önce restore edilerek yeniden hizmete girmiş. 2011 yılında da Avrupa Gayrimenkul Ödülleri’nde En iyi proje seçilmiş. Çiftlik yeniden üretime geçtiği günden itibaren yöre halkı ve için de güzel bir gelir kaynağı durumuna gelmiş ve kırsal kalkınmaya ciddi bir katkı sunmuş.

Çiftliğin kurucularından Emre Oral aynı zamanda bir mimar ve Bebek Mağazası’nın dekorasyonu da ona ait. Ahşabı raflardan tabaklara kadar her yerde kullanmışlar ve başka modern malzemelerle birleştirmişler. İçeride bir seferde en fazla 16 kişi yemek yiyebiliyor. Evet burası çok büyük bir mekan değil ama çeşit çeşit lezzetleriyle ve insanı uzun süre oyalayacak ayrıntılarıyla farkını belli ediyor.

Palivor Çiftliği Bebek Mağazasında her biri çiftlikten gelen ürünler çeşitli raflarda sıralanmış. Reçeller, şaraplar, yumurta ve cipsler, makarnalar… Dolaplarda da şarküteri ürünleri yer alıyor. Aslında bu ürünler büyük marketlerde zaten yer alıyordu ama Bebek Mağazası çiftlik ürünlerinin tümünü bir arada görme imkanı sağlıyor ve ürün çeşitliliği bu şekilde daha fazla ön plana çıkıyor.

Yediğimiz İçtiğimiz…

Yediğimiz içtiğimiz bize kalmasın zira Palivor Çiftliği Bebek Mağazası’na davet edilmemizin sebebi leziz kahvaltıyı size anlatmamız. Deneyimli şef Haldun Bey’in kahvaltı boyunca bize sofamıza getirdiği her şeyi tek tek anlatıyor.

Kahvaltıya badem ezmesi ve Kavala kurabiyesi ikramı ile başlıyoruz. Gerçekten uzun süredir bu kadar güzel bir Kavala kurabiyesi tatmadığımı farkediyorum. Badem ezmesi de sürpriz bir atıştırmalık olarak sunuluyor.

Ardından peynir tabağı geliyor. Keçi peyniri, çeçil peyniri, Trakya’da biberli olarak adlandırılan ve hafif gırtlak yakan tadıyla eski Trakya kaşarı gerçekten çok leziz.
Peynirle birlikte sunumu yapılan şarküteri tabağı da hem damaklara hem de gözlere hitap ediyor. Füme dili zaten çok severim Palivor’da bir daha sevdim. Hatta pek severek yemediğim salamı da buada güven duyarak yedim çünkü çiftlik hayvanlarından yapılan şarküteri ürünlerinde kesinlikle sakatat kullanılmadığı en başından söylenmişti. Her söylenene inanır mıyım? Tabi ki hayır. Ama Haldun Bey gerçekten hem mutfak bilgisiyle, hem de yaptığı işi ne kadar sevdiğini belli eden -ama dengeli- tutumuyla belli bir güven veriyor zaten.
Daha sonra atıştırmalık olarak sucuk ikramı yapılıyor. Sucukta ya çok az baharat vardı ya da yoktu. Özel yapım olan bu sucuğun yumuşak bir yapısı var. Kesinlikle leziz. Ancak baharatlı sucuklardan hoşlananlar pek sevmeyebilir. Mesela ben biraz daha kekin sucuk tatlarını daha çok tercih ediyorum.

Sucuktan sonra sosis servisine sıra geliyor ve hızlı bir fotoğraf çekiminden sonra sabısızlıkla yiyoruz bu sosisi. Çedar peyniri ve jalapeno biberi ile acısı çok yerinde,  leziz ve özel bir sosis bu. Eğer Palivor’a bir daha gidersem sosis sipariş edeceğime eminim.

Mereng
Kahvaltının en beklenen tatlarından biri de merengdi kuşkusuz. Gerçekten özellikle yumurta sevmeyen çocuklara yumurtayı sevdirecek bir buluş gibi geldi bana. Fosur fosur kabarmış yumurta beyazının ortasında rafadan sarısı ile hemen ekmek banma isteği uyandırmadı da değil. Mereng, Haldun Şef’in dediğine göre zor bir yemek değil. Yumurtanın beyazı köpük olana kadar iyice çırpılıyor ve içine 3 damla da limon damlatılıyormuş. Sonra kaşıkla tepsiye konarak fırınlanıyormuş. Kabaran yumurta beyazı bir kaç dakika pişince fırından alınıp ortası çukulaştırılarak sarısı yerleştirilip tekrar iki dakika fırında bırakılıyormuş. Peki ama bir sırrı yok mu? Yok dediler. Sırrı yok ama bir püf noktası var: Yumurta kesinlikle iyi kalite olmalıymış. yoksa yumurta akını böyle kabartmak mümkün olmazmış!
En son suflemizi yiyoruz. Gerçekten leziz bir sufleydi o da. Usulüne uygun yapılmıştı ve içinde un yoktu. Ancak ben kakaolu tatlıları biraz daha az şekerli sevdiğim için bana çok tatlı geldiğini söylemeliyim.

Palivor Bebek Mağazası etkinliğini değişik blogger’ların gözünden sosyal medyada da takip edebilirsiniz. Hashtag’ler: #palivor, #palivorbebek ve  #palivorçiftliği.

Bu güzel kahvaltıda pek çok fotoğraf da çektim ve onları da bir albüm olarak sizinle paylaşıyorum. Bebek Parkının karşısında olduğu için çocuğunuz acıktığında sağlıklı bir şeyler yedirmek için burayı rahatlıkla tercih edebileceğinizi söyleyebilirim.