İlişkiler

Erkeği konuşturmanın püf noktaları

Aslında başlığı böyle atmak istemezdik. Çünkü bir insan konuşmak istiyorsa konuşur, konuşmak istemiyorsa da zorlamamak gerekir değil mi? Teoride öyle olabilir ama pratikte kadınların ilişkilerinde en çok yaşadığı sorunlardan biri eşlerinin konuşmaması. Konuşmamak bir süre tolere edilebilir bir durum olsa da ilişkinin geleceği açısından çok tehlikeli bir hal alabiliyor. Hiç konuşmayan, derdini paylaşmayan bir adam deyim yerindeyse “çıldırtıcı” oluyor. Konuşmamanın da çok çeşitli sebepleri var: Kendini yanlış ifade etme kaygısı, güvensizlik, konuşmanın bir şeyi değiştirmediği yanılgısı, egonun zarar görmesi ve özgüven yitimi… Bu liste uzatılabilir.  Kadınlar bundan dert yakınırken biz de bu konuşma problemine bir nebze olsun çözüm getirecek ipuçlarını sizin için araştırdık.

Sevgilinizin biyoritmine uygun davranın!

Onunlar en çok hangi saat aralıklarında konuşurdunuz? Bu her ilişkide değişebilir, kimi erkekler için yemek yerken konuşmak iyi bir vakit değildir. Kimileri de sabahları çok suskun olmayı tercih ederler ama mutlaka günün bir aşaması konuşmaları için çok daha uygun bir zemindir. Bunu tespit ederek konuşmaları bun göre düzenlerseniz size daha çabuk açıldığını farkedeceksiniz. Mesela çoğu erkek sevişirken konuşmaktan hiç hoşlanmaz. böyle zamanlarda onu konuşmaya zorlamak keyfini daha fazla kaçıracaktır.

Siz de onunla konuşun. Ama dolu dolu…

Erkeklerin en büyük problemlerinden biri eşlerinin dırdırı… Gerçekten de yerli yersiz her konuda konuşan, tartışan ve her şeyi sesli düşünen kadın kitlesi azımsanamayacak kadar fazla. belki sizin konuşma enerjiniz onun enerjisini çekiyordur, bunu hiç düşündünüz mü? Biraz susarak onun fikrini isteyerek, çift olarak size sorulan her soruya atlamayıp ona vakit bırakarak sevgilinizin konuşmasını sağlayabilirsiniz. Ayrıca siz monolog yapmadığınızdan emin olmalısınız. Konuşma iki taraf da fikirlerini ifade edebilirse güzeldir.

Derdini anlatan siz olun

Evet eşinize ne derdin var diye sormadan önce sizin ne kadar paylaşımcı olduğunuzu bir gözden geçirin. Örneğin ikinizi de ilgilendiren önemli kararların arifesinde eşinize danışıyor musunuz, yoksa onun fikri sizin için hiç önemli olmuyor mu? Eğer bu bir alışkanlık haline geldiyse eşiniz de bir süre sonra -ve büyük olasılıkla bıkkınlıkla- sizinle tartışmayı bırakacak ve sizi olduğunuz gibi kabul ederek kabuğuna çekilecektir. Unutmamak gerekir ki erkekler toplumsal normlar yüzünden pek de konuşarak rahatlayabileceklerini bilmezler. Dertlerini içine attıkları için yüzeysel problemlerle uğraşmaktan da keyif almazlar. Ona gerçek dertlerinizi açın ki o da sizinle güven içinde konuşabilsin.

Sözünü kesmeyin

İşte en büyük yanlışlardan biri budur. Eğer karşınızdaki insanın sözünü kesmeyi alışkanlık haline getirdiyseniz aslında onu manipüle ediyorsunuz demektir. Erkekler manipülasyondan hiç hoşlanmazlar ve özgüvenlerini korumak için susmayı tercih edebilirler. Onu dikkatle dinleyin, bir şey anlatırken sorular sorarak açılmasını sağlayın, ama mesela bir tatilde başından geçen bir kazayı anlatırken yanında hangi kadının olduğunu sorarsanız yine yanlış bir noktaya temas edersiniz. Ne anlatmak istiyorsa ona odaklanın.

Onun için duygu dolu olduğunu bildiğiniz noktalara odaklanın

Erkekler duygusal dünyalarını her zaman dışa vuramayabilirler. Ama çocukluklarına dair bir anı, anneleri, kaybedilen bir yakınları onların iç dünyasını anlamak ve konuşmak için iyi bir fırsattır. Böyle anlarda tartışmaya girmeden, sesinizi yükseltmeden sohbet ederseniz bir süre sonra sizin için önemli konuları da aynı ses tonuyla konuştuğunuzu fark edebilirsiniz.

Tanışırız elbet. :)

Siz yazın biz mutlaka size döneriz! İnanmazsanız deneyin. :)