Diziler Stilimizi Nasıl Etkiliyor?

Televizyon dizilerinin modaya etkisi yadsınamaz. Pek çok kadın sevdikleri karakterlerin kıyafetlerine ve aksesuarlarına bürünmeyi seviyor. Çünkü denenmiş giysilerle kombin yapmak ve tarz belirlemek çok daha kolay. Aşk-ı Memnu’daki Bihter mesela. Diziyle birlikte Bihter gecelikleri, Bihter çizmeleri ve Bihter kolyeleri satışında patlama yaşanmıştı. Sadece ülkemizde değil tüm dünyada dizi karakterlerinin gardıropları fenomen oluyor ve modacılar da bunun farkında.

Örneğin ‘80’lerdeki Dallas dizisinde kullanılan kostümleri hatırlayalım. Geniş vatkalar, karpuz kollar, gösterişli takılar ve diziye hakim olan glam hava o dönem kadınlarının stilini etkilemişti.

Biraz daha eskiye gidecek olursak hemen herkesin aklına ilk olarak Charlie’nin Melekleri gelecektir. İspanyol paçalar, polo yakalar, Rachel saç kesimi Ve Farah Fawcett’in imajı kadar o dönemin kadınlarını etkisi altına alan başka bir moda var mıdır acaba?

Biraz daha eskiye gidelim ama eskinin değil bugünün modasına bakalım. 1950’ler New York’u. Bol bol kedi gözü çerçeveli gözlükler, korseler, bele oturan elbiseler, fularlar ve el çantaları çıkıyor karşımıza. Bugünün modasındaki retro etkiyi kuşkusuz Mad Men’e borçluyuz.

1990’lara geldiğimizde ortada kalmış bir tarz karşılıyor bizi. Ortada kalmış ama tek ek parçaların çok kaliteli olduğu bir tarz. Buffy: The Vampire Slayer dersek ne demek istediğimizi anlarsınız. Ya da Beverly Hills 90210. Doksanlı yıllar tek tarzı reddeden, katıp karıştırmayı seven tam bir grunge resmi geçidiydi.

Ve sonra “Aman Tanrım Jimmy Choo’larımı bulamıyorum!” yıllarına geldik. Tabi ki Sex and the City’den bahsediyoruz. Bütün bu bahsettiğimiz diziler ve dönemler arasında hiç biri şehirli kadının stilini Carrie Bradshaw kadar etkilememiştir. Tam anlamıyla 2000’lerin stilini yapılandıran efsanevi dizi tütüleri, stilettoları ve bohem desenleri hayatımıza soktu. Hala şehirli, bağımsız, cool ve etkileyici kadın denince akla ilk gelen şey Sex and the City.

Günümüzde bir yandan Mad Men’in retro etkisi, bir yandan Game of Thrones’un karanlık desenleri hüküm sürerken diğer tarafta “kötücül kadın” imajını baştan aşağı değiştiren Revenge ve cool kadın imajını yapılandıran Gossip Girl aurası moda ve stile yön veriyor. Gossip olmasaydı kimsenin saç bantlarına ve taçlara döneceği yoktu. “Yapma Blair, koleje taçla gidilmez!” repliği bir gün sonrasında taç modası yaratmayı başardı. Vücudu saran elbiseler, salaş t-shirtler, Sex and The City’nin devamı gardroplar , kalm etekler, anvelop elbiseler, peplumlar, drapeliler derken Revenge ve Gossip’in eklektik tarzı etkisini bir süre daha devam ettirecek gibi görünüyor. Ta ki yeni bir dizi fenomen olana kadar.