Sosyal Medya-Teknoloji

Amber Alarmı ve Kaçırılan Çocuklarımız

Keyfinizi (eğer hala kaldıysa) kaçırmaya geldim arkadaşlar. Lütfen bu postu es geçmeyiniz ve uzunluğuna rağmen sonuna kadar okuyunuz. #Amberalarmı #Leylanınkatilibulunsun #çocukcinayetlerineson

Tanıtacağım filmin adı Amber’in Hikayesi (Amber’s Story)
Amber Hagerman Amerika’da yaşayan 9 yaşındaki bir kız çocuğudur. Bir gün kaybolur ve aramalar sonucunda cansız bedeni 3 gün sonra bir dere yatağında bulunur. Katili hiç bir zaman yakalanamaz. Ancak Amber öldürüldükten sonra pek çok kişi o gün içinde Amber’i gördüklerini anlar. Kimi Amber’i yanında bir adamla kamyonete binerken görmüştür, kimi bir adamla hamburger yerken. Hatta bir mağazada adam kıza kıyafetler almşıtır ve kamera görüntüleri de vardır. Ama Amber’in kaçırıldığını o anda duymadıkları için kimse durumdan şüphelenmez.

Amber kaçırıldığı gün öldürülmüştür. Ancak yerel kanallar haberi vermekte gecikmiş, prime time olarak adlandıılan en çok izlenen saatlerde Amber’in fotoğrafı ekranlara yansımamıştır.
Bu acı olaydan sonra Amber’in annesi, eğer o gün çocuğunun kaçırıldığını çok kişi bilseydi ve fotoğrafını görselerdi katilin yakalanacağını, hatta Amber’in kurtarılacağını düşünerek bir alarm sistemi üzerine kafa yorar.

Bu alarm sistemi bir çocuk kaybolduğu anda en yakın lokasyondan başlayarak herkesin hemen haberdar edilmesi yöntemidir. Başta tv kanalları olmak üzere yayınlarını keserek hemen kayıp çocukla ilgili yayın yapmaları, tabela ve işyeri ekranlarında kayıp ilanının yayınlanması, en yakın çevreye afişlrin asılması vs. Böylece çocukla ilgili gelişmeler çok daha kolay ulaşılabilecek ve erken müdahale edilebilicektir.
Filmde Amber Alarmı’nın yaygınlaşması için annnin verdiği mücadeleyi izliyoruz.

Evet film bu kadar. Yönetmeni Koni Waxman ve 2006 yapımı.

Bugün Amber Alarmı Amerika sınırlarını da açıp dünyanın çeşitli ülkelerinde de kullanılan bir yöntem olmuştur. Gelişen teknoloji ile bu alarma yeni ve daha dinamik haberleşme enstrümanları da eklenmiştir. Bu yolla yüzlerce çocuk korkunç akıbetlere uğramadan bulunabilmiştir.

Gelelim biraz da rakamlara.

! 2008-2011 yılları arasında Türkiye’de 27 bin çocuğun kaybolduğu belirtilmiştir. (Kaynak TÜİK) Bu çocukların 16.289’u kızdır.
! Avrupa’da toplam 250 bin çocuk kayıp durumdadır ve akıbetleri tamamen karanlıktır. Interpol bu konu için özel bir birim oluşturmasına rağmen fazla ilerleme kaydedilmemiştir.
!Geçtiğimiz yıl Asayiş Daire Başkanlığı ülkemizde 1.660 Suriyeli çocuğun kayıp olduğunu belirtmiştir.

Hal böyleyken bizim hala kendi Amber Alarm sistemimiz yok! Adı önemli değil, Eylül Alarmı olur, Leyla Alarmı olur. Ama YETER! İçimiz çürüdü. Kahrımızdan ölecek gibi olsak da ölmüyoruz, biraz üzülüp gömüyoruz içimize o çocukları. Biz neden talep etmiyoruz arkadaşlar bunu? Neden? Bu ülkede milyonlarca anne babayız biz. Hayır bir çocuk kaybolduğunda kimsenin daha önemli bir işi olamaz. Kimsenin meşgul olacak daha önemli bir faaliyeti olamaz. YETER!
Rabia Çalhan

Tanışırız elbet. :)

2 Comments

  • Nalan Akpınaroğlu

    Ben Nalan Akpınaroğlu. Manavgat’ta yerel gazeteciyim. Ilıca mahallemizde okul yeri olarak ayrılan yere, Adalet Bakanlığı müfettişlerinin “yerleşim yeridir ve turizm bölgesine yakındır” raporu olmasına rağmen, cezaevi yapılıyor. Halkın itirazlarına rağmen yapılıyor. Sesimizi duyurmamıza yardım eder misiniz, lütfen?

Rabia Çalhan için bir cevap yazınCevabı iptal et